Dördüncü boyut nedir, diğer boyutlardan ne farkı var? Esas fark “birçok” olana karşı “bir olan”dır. Olağan farkındalık halindeyken düalite ve karşıtlar görürsünüz, dördüncü boyutta ise birlik. Dördüncü boyut karşıtların son bulduğu, her şeyin “Bir Işık” içinde görüldüğü yerdir. Her şey ışıktır, her şey Bir’dir. Bu, gözle görmenin son bulması değil, fakat ayrılık gözüyle görmenin son bulmasıdır. Ayrılık gözüyle baktığınızda, kalbiniz ne kadar sevgi dolu olursa olsun sizi korkutan şeyler görebilirsiniz. Hayatınız şu anda mükemmel olsa bile, geleceğe içinde her türlü dehşetin bekleyip durduğu bir zihinle bakarsınız, yani geleceğe yapılan projeksiyon korkuya yol açabilir. Korkunun olduğu yerde sevginin sürekliliği ve tutarlılığı kalmaz, bu durumda sevgiyle korku arasında sürekli gidip gelirsiniz. Her biriniz bu tür gidiş gelişlere tabisiniz, çünkü gözleriniz hala herşeyi düalite içinde görür.
Dördüncü boyutun görüşü böyle değildir, orada yalnızca gerçek olanı görürsünüz, yaratmış olduğunuz düalitenin ardındaki gerçeği görürsünüz. Aydınlanmış bir varlık, çevresinde sürüp giden dramı (oyunu) görür, fakat gördüğü hiçbir şey onu korkutmaz, tiksindirmez, tehdit etmez, çünkü dramların oluşturduğu perdeye nüfuz ederek onun ardında yatanı görür. Dramın ardında yatansa Tek Işıktır. İsa ve diğerleri bu gediği açmak için geldiler, böylece benliğinizin unutmuş olduğunuz tarafına geçebilesiniz diye geldiler.
Size baktığımda, gerçekten kim olduğunuzu görmemden endişe ediyor, olumsuz ve suç yüklü kimliğinizi görmemden korkuyorsunuz. Karanlık tarafınızı yakalayan kozmik bir casus olduğumu sanıyorsunuz! Evet, ben kozmik bir casusum, ama sandığınız gibi değil! Ben yararlı olabilirim, çünkü yapabileceğiniz hiçbir şey beni korkutamaz, irkiltemez, sizden yüz çevirtemez ya da nefret ettiremez! Durum nasıl görünürse görünsün aydınlanmış bir farkındalık sizin yalnızca ışık olduğunuzu bilir. Ve ışığa verilecek tek bir karşılık vardır, o da sevgidir, kişisel dramınızın hiçbir gölgesi önemli değildir. Bu ışığın ışıkla karşılaşmasıdır ve hepsi budur. Benim “Ben’im” sizin “Ben’inizle” karşılaşır ve var olan tek şey sevgidir.
İnsanlar neden bu zamanda gezegenin her yanında bu kadar çok psişik kişi (medyum) ortaya çıktığını soruyorlar. Çünkü dördüncü boyuta geri dönmek için hazır pek çok insan var ve daha çok gediğe ihtiyaç var da ondan! Siz ışık ve sevgi birliğinin yaşandığı o boyuta girme arzusundasınız, bu yüzden yeni çağda yükselmek ve genişlemek isteyenler için, gedikleri ulaşılabilir kılmak için daha çok varlık geliyor. Bir dördüncü boyut öğretmeni yaşam tarzınızı görmez ya da buna aldırmaz. Onlar sadece sevginizin tarzıyla ve farkındalığınızın odağıyla ilgilenirler.
Siz ancak yargının olmadığı bir alanda bir araya gelebilirsiniz, öyleyse yargıyı terk etmek için elinizden gelen her şeyi yapın. Acı verici şeylerin olduğunu inkar edecek değilsiniz, onlar oluyor, ama onlar inandığınız kadar gerçek değiller. Hatırlayın, dünya her şeyin göreli şekilde gerçek olabileceği görece bir kattır.
Eğer Tanrının varlığını hissetme ya da Tanrının sesini duyma veya onun ışığını görme arzunuzda samimiyseniz, bunlardan hangisini yapmak istediğinize karar verin. Birini seçin ve günün her saatinde onu arayın, fizik mekanizmanız buna elverişlidir. Eğer bir ermişin bedenini kesip biçecek olsaydınız, onda sizinkinden farklı bir şey bulamayacaktınız. Gizli düğmeler yoktur, gizli şalterler yoktur, gizli bataryalar, piller yoktur, hepiniz aynısınız! Binlerce insan kendi sessiz yöntemiyle şimdi Tanrıyı ya görüyor ya hissediyor ya da işitiyor. Belli belirsiz bir fikir olarak değil, ama iç gözüyle görüyor ya da inanılmaz bir bilinç patlamasıyla hissediyor veya varlığının derinliğinde işitiyor. Bu hayatta en çok istediğiniz şeydir, öyleyse tüm gününüzü bu niyete odaklanmış olarak düzenleyin. Saat be saat, günbegün, sabah kalktıktan sonra, gece yatmadan önce, bulduğunuz her boş vakitte Tanrıyı görmek, işitmek ya da hissetmek istediğinizi hatırlayın. Biliyorum, gazetelerin, dergilerin ve televizyonun daha ilginç olduğunu düşünüyorsunuz, ama size hatırlatırım ki Tanrı çok daha ilginçtir! En olağanüstü aşk ilişkisi bile Tanrının huzurunda olma duygusundan daha heyecan verici değildir.
Rüyadan Uyanış/ Bartholomew
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder