29 Haziran 2022 Çarşamba

Afife Jale kimdir?

 Afife  Jale kimdir?




Hayatı:

Tiyatro oyuncusu Afife Jale 1902 yılında  İstanbul/Kadıköy'de doğdu. 24 Temmuz 1941 yılında Bakırköy / İstanbul'da öldü.. Tiyatro sahnesine çıkan “ilk Müslüman Türk kadını” olan Afife Jale, Dr. Sait Paşa’nın torunu ve orta halli bir ailenin kızıydı. 1918 senesinde İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde okurken, Darülbedayi (Şehir Tiyatroları)’  sınavını kazandı. Müslüman kadınların sahneye çıkmasının hoş karşılanmadığı yıllarda tiyatroya başlayan Afife Jale, Darülbedayi’ye öğrenci olarak kabul edilen beş kızdan biri oldu.


1920 senesinde sahneye konulan, Hüseyin Suat’ın “Yamalar”  adlı oyununda oynayan Eliza  Binemeciyan topluluktan ayrılıp Paris’e gidince, Kadıköy’deki Apollon Tiyatrosu’nda sahnelenen oyunda Binemeciyan’ın yerine sahneye Afife Jale çıktı.  “Jale” takma adıyla Emel rolüne çıkan Afife için tiyatroya gelen polis, sahneye çıkarılmaması için tiyatro yöneticilerine uyarıda bulundu. Afife Jale yine de bir hafta sonra “Tatlı Sır” adlı oyunda yeniden sahneye çıktı. Bunun üzerine polis Afife’yi tutuklamak istedi. Oyuncu Kınar Hanım onu tiyatronun arka bahçesine kaçırdı. Daha sonraki bir gün, rol aldığı  “Odalık” oyunu oynanırken polis tiyatroyu bastı. Afife bu kez de makine dairesinden kaçırıldı, sonra Apollon Tiyatrosu’nun sahibi Mösyö  Sireç’in evine götürüldü. Bu sırada sokakta yakalanarak karakola alındı. Götürüldüğü karakolda hırpalandı. Ailesi de onu dışladı. Babası “Benim Afife diye bir kızım yok” diyerek evden kovdu. Bu arada İçişleri Bakanlığı’nın bir buyruğuyla belediye, 27 Şubat 1921 tarihinde Darülbedayi Yönetim Kurulu’na bir bildiri gönderdi. Bildiride Müslüman Türk kadınlarının kesinlikle sahneye çıkamayacakları bildiriliyordu.


Bu bildiri üzerine Afife Jale, tiyatronun ücretli kadrosundan çıkarıldı. Ama tiyatro onun için bir tutkuydu ve gözü  başka bir şey görmüyordu. Sahneye çıktığı ilk geceyi, altı yıl sonra yazar Refik Ahmet Sevengil’e; “Yaşamımda mutlu olduğum ilk gece” diyerek tanımlayan Afife Jale, şiddetli baş ağrıları çekmeye başladı. Tiyatrosuz kalması, onun zaten zayıf olan sinirlerini altüst etmişti. Kaçışı haplarda ve uyuşturucu da aramaya başladı. Suriyeli bir eczacının kendisine yaptığı morfin iğneleri onda alışkanlık yaratmıştı, o artık bir  morfinmandı.


Afife Jale, birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası’yla Anadolu turnesine çıktı; yeni tiyatro topluluğu ile Kadıköy’de oynadı. Daha sonra da Fikret Şadi’nin Milli Sahne’siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi. Türk kadınları ancak 1923 yılından sonra Atatürk’ün emriyle sahneye çıkmaya başlamışlardı. Seniye (Burhanettin Tepsi Topluluğu’nda),  Şaziye Moral (Yeni Sahne’de), Münire / Neyire Neyyir, Bedia Muvahhit, Huriye ve Hikmet (Milli Sahne’de) hanımlar Afife Jale’yi izleyerek sahneye çıktılar.


Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle şiddetli baş ağrıları, gün geçtikçe bozulan sağlığı ve uyuşturucu alışkanlığı  Afife Jale’nin tiyatroyu ister istemez bırakmasına yolaçtı. 1928 senesinde gittiği Kuşdili Çayırı’nda Hafız Burhan konserinde tanıştığı  tambur sanatçısı Selâhattin Pınar’la 1929 senesinde evlendi ve mutlu günler yaşadılar. Şiirler yazdılar, Selâhattin Pınar çaldı, Afife dinledi. Ancak bu mutlu günleri uzun sürmedi. Afife Jale tiyatrosuz yaşayamıyor, uyuşturucudan da kopamıyordu. Selâhattin Pınar bir gün eşinin koluna morfin şırınga ettiğini görünce sarsıldı. Afife ‘yi yaşama döndürmek için çok çırpındı. Başaramadı ve 1935 yılında boşandılar. Selâhattin Pınar onun için “Nereden Sevdim O Zalim Kadını” ve “Huysuz ve Tatlı Kadın” adlı şarkıları bestelemişti:


Afife Jale yaşamının son yıllarını Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde geçirdi, henüz 39 yaşındayken orada öldü. Yazar Hüseyin Suat’ın, sahneye ilk çıktığı gece alnından öperek ona; “Bizim sahnemize bir fedai gerekti. Sen işte o fedaisin” demişti. Daha sonraki yıllarda Nezihe Araz, Afife Jale için yazdığı tiyatro oyununda şöyle Jale’nin ağzından şu sözlere yer verdi: “Beni acıyarak değil, düşünerek, severek, kucaklayarak hatırlayın. Tiyatro varsa ben de varım.” Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen bu oyundan yola çıkılarak hazırlanan  senaryoyla Şahin Kaygun “Afife Jale” adlı sinema filmini çekti. Nezihe Araz’ın yazdığı Afife Jale adlı oyun 1987-1988 yıllarında İstanbul’da sahnelendi. 1997 senesinde, her yıl çeşitli dallarda verilen “Afife Jale Tiyatro Ödülü” kuruldu. 1998 yılında Beşiktaş  Belediyesi’nin açtığı Ortaköy Kültür Merkezi’ndeki tiyatroya Afife Jale Sahnesi adı verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şiir - Görmek İster İnsan

 Görmek ister insan  Bir kavak gibi aşıp boyunu duvarların Yaprakları o ağacın  Değer birbirine bir rüzgar eliyle  Sonra duyulur o ilk yaz h...